Tekerrür Nedir?

Tekerrür Nedir?

Tekerrür, kelime olarak “tekrarlama” anlamına gelmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 58. Maddesi bağlamında ise tekerrür, bir kişinin daha önce işlediği bir suç nedeniyle kesinleşmiş bir mahkumiyeti varken, belirli bir süre geçmeden yeni bir suç işlemesi durumunda devreye giren bir kavramdır. Bu durumda, yeniden suç işleyen kişi mükerrir veya tekerrür olarak adlandırılır.

Tekerrür Şartları Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi incelendiğinde, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için üç temel şartın sağlanması gerektiği görülmektedir. Bu şartlar şunlardır:

  1. Mahkumiyet Şartı: Tekerrürün uygulanabilmesi için bireyin daha önce işlediği bir suçtan dolayı mahkum olmuş olması gerekmektedir. Yani, kişinin daha önce aldığı cezanın kesinleşmiş olması şarttır. Bir kişinin ceza mahkumiyeti ile ilgili hükümlerin kesinleşmemiş olduğu durumlarda, suç sayısı ne kadar fazla olursa olsun, hükmün kesinleşmemesi nedeniyle bu hükümler uygulanamaz.
  2. İkinci Suçun İşlenmesi Şartı: Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, kişinin daha önce hüküm giydiği suça ek olarak, yeni bir suç işlemiş olması gerekmektedir. Mükerrirlik, sadece yeniden suç işleyenler için geçerlidir; bu nedenle aynı suçun tekrarlanması değil, farklı bir suçun işlenmesi de tekerrüre sebep olabilir.
  3. Süre Şartı: Yeni suçun belirli bir süre içinde işlenmiş olması gerekir. Yani, mahkumiyetin kesinleşmesinden sonra kanunda öngörülen süre geçmeden ikinci suç işlenmelidir. Bu hükümler, işlenen suç sonrası alınan cezanın süresine göre farklılık göstermektedir. Eğer kişi, işlediği suç nedeniyle 5 yıldan fazla bir süre hürriyeti bağlayıcı ceza almışsa, bu cezanın infaz edilmesinden sonra tekerrür süresi 5 yıl olarak belirlenir. Önceki mahkumiyet 5 yıl veya daha az bir mahkumiyet veya adli para cezası içeriyorsa, tekerrür süresi 3 yıl ile sınırlandırılır.

Not: Eğer sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaksa, bu konuda mutlaka savunmasının alınması gerekir. İddianamede “mükerrirlere özgü infaz rejimi” talep edilmemişse, mahkeme tarafından sanığa ek savunma hakkı verilmesi ya da sabıka kaydının okunup beyanının sorulması zorunludur. Aksi halde, birinci kez mükerrir veya ikinci kez mükerrir hükümleri uygulanama alanı bulmaz.

Tekerrürün Sonuçları Nelerdir?

Türk Ceza Hukukunda tekerrür, suçun tekrarlanmasını engellemek ve caydırıcılık sağlamak için uygulanan önemli bir mekanizmadır. Bu genel bilgiler ışığında, Türk Ceza Kanunu düzenlemesindeki mükerrirliğin sonuçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Seçimlik Cezalardan Hapis Cezasına Hükmolunur,
  2. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimine Göre Çektirilmesine Karar Verilir,
  3. Denetimli Serbestlik Uygulanır.

Seçimlik Cezalardan Hapis Cezasına Hükmolunur

Türk Ceza Kanunu’nun 58. Maddesinin 3. fıkrasında “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.” denilerek, hakimin takdir yetkisi sınırlandırılmıştır. İkinci suç için kanunda öngörülen mahkumiyet, hem hapis cezası hem de adli para cezasını olarak seçimlik bir şekilde öngörülse dahi hakim, zorunlu olarak hapis cezasına hükmedecektir.

Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimine Göre Çektirilmesine Karar Verilir

Tekerrürün en önemli sonucu, ikinci suç nedeniyle verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi uygulamasıdır. Tekrar suç işleyen kişiler, bu özel infaz rejimine tabi tutulur ve cezalarını bu kurallar çerçevesinde çekerler. Birinci kez mükerrirler bu hapis cezasının 2/3’ünü infaz kurumunda iyi halli olarak çekmeleri durumunda şartlı tahliyeden ve açık ceza evinden yararlanabilecekken; ikinci kez mükerrirler ise şartlı tahliyeden (koşullu salıvermeden) yaralanmayacak olup  hapis cezasının tamamını (4/4) kapalı infaz kurumunda infaz edecektir.

Not: Bu hükümlerinin uygulanabilmesi için belirlenen sonuç cezasının hapis cezası olması gerekmektedir. Bu nedenle, sonuç ceza olan adli para cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi mümkün değildir.

Denetimli Serbestlik Uygulanır

Türk Ceza Kanunu’na göre, mükerrir olan bir kişi için şartlı salıverme esnasında denetimli serbestlik uygulanması zorunludur. Türk Ceza Kanunumuz, mükerrirlik durumunda bu konuda hakime herhangi bir takdir yetkisi tanımamış, denetimli serbestliği zorunlu kılmıştır. Denetimli serbestlik, cezanın infazından sonra başlayarak en az bir yıl süresince devam edecektir. Eğer hükümlü bu süre zarfında hapis cezasına yol açabilecek yeni bir suç işler veya denetimli serbestlik sürecindeki yükümlülüklerini yerine getirmez, şartlı salıverme kararı geri alınır ve kalan ceza cezaevinde çektirilir. Ayrıca, denetimli serbestlik süresinde yeni bir suç işleyen mükerrir, şartların oluşması halinde ikinci kez mükerrir hükümlerine tabi tutulması söz konusudur.

Tekerrürden Kurtulma Süreleri

Hukuki sistemimizde, bazı şartlar altında mükerrer suç işlemekten kurtulmanın yolları bulunmaktadır. Eğer bir kişi, 5 yıl ve altındaki bir cezayı infaz ettikten sonra 3 yıl boyunca yeniden suç işlemezse, tekerrür durumu ortadan kalkar. Aynı şekilde, 5 yılın üzerindeki bir ceza infaz edildikten sonra kişi 5 yıl boyunca yeni bir suç işlenmezse tekerrür durumu yine ortadan kalkacaktır.

Bu tür konularda daha fazla bilgi almak ve hukuki haklarınızı öğrenmek için alanında uzman bir Manisa ceza avukatından danışmanlık hizmeti almak, gelecekte karşılaşabileceğiniz olumsuz durumların önüne geçmek adına sizlerin yararına olacaktır.

Tekerrür ve İkinci Kez Tekerrürün Uygulanmayacağı Durumlar

Türk Ceza Hukuku’nda tekerrüre esas alınmayan birkaç istisna durum söz konusudur. Uygulamada sık karşılaşılan istisnalara örnek olarak şunları gösterebiliriz:

  • Kasıtlı Suç ve Taksirli Suç: Kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar arasında tekerrür meydana gelmez. Yani, kasıtlı bir suç işlenmişse, daha önce işlenmiş taksirli bir suç bu suçun mükerriri sayılmaz.
  • 18 Yaş Altı Suçlar: 18 yaşından önce işlenen suçlar, tekerrürün değerlendirilmesinde dikkate alınmaz. Bu durum, gençlerin hukuki süreçlerde farklı bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.
  • HAGB Kararı: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı, tekerrüre esas teşkil etmez. Bu tür kararlar, belirli şartlar altında kişinin sabıka kaydına işlenmez ve mükerrirlik açısından göz önünde bulundurulmaz.
  • Kabahatler: Kabahatler Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları, disiplin cezaları veya mahkumiyetler, ceza mahkemeleri tarafından verilmiş olsa bile, tekerrüre esas alınmaz.
  • Adli Para Cezası Dışındaki Güvenlik Tedbirleri: Bir kişinin daha önce işlediği bir suç nedeniyle aldığı kısa süreli hapis cezasının güvenlik tedbirine çevrilmesi durumunda, asıl mahkumiyet bu tedbir olacağından tekerrüre esas alınmayacaktır. Ancak, hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği durumda ise, bu ceza tekerrüre esas olacaktır. Kısacası, hapis cezasından çevrilen adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımları, mükerrilik oluşturacaktır.
  • Ön Ödeme: Şüpheli, üzerine atılı suçun ön ödemeye tabi olduğu durumlarda, Savcılığının ön ödeme önerisini kabul edip yerine getirirse, hakkında kamu davası açılmaz ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Eğer sanık, kovuşturma aşamasında ön ödemeyi yaparsa, açılmış olan kamu davası düşer. Bu durumda, mahkumiyet şartı gerçekleşmediği için, alınan karar tekerrüre esas alınmaz.
  • Uzlaşma: Suçtan zarar gören ile şüpheli/sanık, soruşturma veya kovuşturma aşamasında uzlaşma sağlarsa, soruşturma aşamasında kamu davası açılmaz ve uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Şayet uzlaşma kovuşturma aşamasında gerçekleşirse kamu davası düşürülür. Bu durumda, önceki mahkumiyet şartı gerçekleşmediği için bu kararlar mükerrirlik hali oluşturmaz.
  • Şikayetten Vazgeçme: Şikayetten vazgeçme hüküm kesinleşmesine kadar sonuç doğurur ve vazgeçme halinde kamu davası düşer. Şikayetten vazgeçilmesi halinde mahkumiyet şartı gerçekleşmeyeceğinden bu karar da tekerrüre esas teşkil etmeyecektir.
  • Af Durumu: Genel af ile ortadan kalkmış bir mahkumiyet, bir kişinin gelecekte suç işlemesi durumunda mükerrir yani tekrar suç işlemiş sayılmasına neden olmaz. Ancak, özel af ile affedilen bir mahkumiyet, tekerrüre esas alınabilir.
  • Zamanaşımı: Cezanın zamanaşımı bir infaz engelidir. Davanın zamanaşımına uğraması hali mahkumiyetin gerçekleşmesini engellediğinden mükerrir hükümleri uygulama alanı bulmaz.
  • Cezanın Ertelenmesi: Sanık ertelenen ceza ile birlikte deneme süresinden sonra suç işlemesi durumun da ise tekerrür hükümleri uygulanmaz iken; sanık, deneme süresi içinde suç işler ise, bu hükümler uygulanır.
  • Eylemin Suç Olmaktan Çıkması: Bir suçun kanunda yapılan değişikliklerle suç olmaktan çıkması durumunda, bu eylem nedeniyle verilen mahkumiyetler tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar ve mükerrirliğe esas olmazlar.
  • Temyizi Kabil Olmayan Kararlar: Daha önce işlenen bir suç nedeniyle verilen adli para cezasının kanunen kesin kabul edilmesi ve temyiz yolunun da kapalı olması durumunda, bu mahkumiyet kararı tekerrür hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz.
  • Yabancı Mahkeme Hükümleri: Yabancı ülkelerde işlenen suçlar sonucunda verilen mahkeme kararları, bazı istisnalar hariç Türkiye’de tekerrüre esas alınmaz. Kasten adam öldürme, kasıtlı yaralama, uyuşturucu suçları, dolandırıcılık, sahte para ve damgada sahtecilik gibi belirli ağır suçlar bu kapsam dışındadır ve yurtdışında işlense dahi mükerrire esas alınırlar.
  • Sırf Askeri Suçlar: Sırf askeri suçlar, yalnızca asker kişiler tarafından işlenen ve niteliği itibariyle askeri bir hizmet veya görevin ihlaline neden olan suçlardır. Sırf askeri suçlar ile diğer suçlar arasında nitelik itibariyle mükerrir hükümleri uygulanmaz.

Tekerrür Nasıl Kaldırılır?

Hakim, sanığın kanunda öngörülen süreler içerisinde yeniden suç işleyip işlemediği araştıracak ve eğer sanık mükerrir ise bu durumu kararda belirtecektir. Hakim kararda; sanık hakkında verilecek olan cezanın Türk Ceza Kanunu 58. maddesi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 108. maddeleri uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” ve “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağına” yer verecektir.

Mahkeme tarafından verilen bu ceza kesinleşmiş olsa dahi belirli şartların varlığı halinde mükerrir hükmün gerekçeli karardan kaldırılması mümkündür. Bunun için, tekerrüre esas alınan cezanın kesinliğinin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Kesinleşen bir ceza belirli şartların varlığı halinde; sanık, sanık avukatı, sanığın eşi veya vasinin başvurusu üzerine sanık lehine her zaman ortadan kaldırılabilir. Sanık hakkında verilen mükerrirlere özgü infaz rejiminin kaldırılabilmesi için infaz durdurma kararı alınması gerekmektedir. Bu konudaki prosedür oldukça karmaşık ve detaylı olduğundan alanında uzman bir avukat aracılığıyla yürütülmesi sizlerin çıkarına olacaktır.

Bu yazıda, “Tekerrür Nedir?” sorusunun cevabını detaylı bir şekilde ele aldık. Paylaştığımız bilgiler, hukuki süreçlerin daha anlaşılır hale gelmesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır; ancak bu bilgiler, hukuki danışmanlık yerine geçmez. Hukuki meselelerinizle ilgili doğru bir avukatlık hizmeti almak için alanında uzman bir Manisa avukattan profesyonel destek almanızı tavsiye ederiz.

İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılarımız:

5/5 - (12 votes)

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir