Trafik kazalarının sık görülen türlerinden birisi de yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmaktır. Bu tür kazalarda hemen aracın sürücüsünün suçlu ve tam kusurlu olarak algılanması yanlış bir yaklaşımdır. Her kaza ve olayının kendine özgü niteliklere sahip olduğu unutulmamalı ve bu yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak tarzındaki kazalar özel olarak incelenmelidir.
Yayaların güvenli bir şekilde yol kullanmaları için; yaya geçitleri, trafik ışıkları, alt ve üst geçitler gibi önemli altyapılar, yayaların karşıya geçmelerini güvenli hale getirmek için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Yaya geçidinin bulunduğu yerlerde meydana gelen kazalarda, yayaların haklılığı ve sürücünün kusurlu olduğu tartışılmazdır, çünkü kaza yayaya ait olan alanda meydana gelmiştir.
Ancak yaya geçidi olmayan alanlarda durum değişir ve sorumluluk yayalara aittir. Yaya geçidi olmayan bölgelerde, yayaların yol güvenliğini sağlayacak ve kazaya sebep olmayacak şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
Son on yılda meydana gelen trafik kazalarına dair istatistikler, sürücü kusurlarının ortalama %90 ve yaya kusurlarının %8,5 civarında olduğunu göstermektedir. Özellikle sürücülerin ışıklı ve sesli uyarılara rağmen, bazı yayaların yeşil ışık beklemeden araçların arasından koşarak karşıya geçmeye çalıştığı gözlemlenmektedir. Özellikle otoyol kıyılarında yerleşim alanlarında oturan bazı kişiler, bariyerleri aşarak trafiğin en hızlı olduğu anlarda karşıya geçmeye çalışmakta ve araç sürücülerinin yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak türünde kazaya sebebiyet vermektedir. Bu tür tehlikeli davranışlar, sürücüleri zor durumda bırakmakta ve trafik kazalarına neden olmaktadır. Oysa yayaların kendi ve diğer trafik kullanıcılarının güvenliği için trafik kurallarına riayet etmeleri gerekmektedir. Yayalar, karşıya geçmek için uygun ve güvenli bir yer bulup, trafik akışını dikkatli bir şekilde gözlemleyerek geçmeleri gerekir.
Sürücü Kusuru Olmadan Yayaya Çarpma
Trafikte her birimizin sorumluluğu vardır. Bazı durumlarda yayalara tam kusurlu oldukları kabul edilirken sürücülerin ise kusursuz olduklarında bahsedilir. Yayaların kusurlu davranışları, trafik kazalarında sürücülerin sorumlu olmadığı durumlar yaratabilir. Özellikle kırsal kesimden gelen ve varoşlara yerleşen bazı bireylerin kural tanımaz davranışları, hem kendilerine hem de sürücülere zarar verme riskini artırmaktadır.
Bilindiği üzere yayalar, taşıt yolu bitişiğinde ve yakınında yaya yolu veya alan varsa burada yürümek zorundadır. Yaya yolu bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı karayollarında yayalar, taşıt yolunun sol kenarını izlemek zorundadır. Bu kurula uyulmaması durumunda ise sürücü kusuru olmadan yayaya çarpmak tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Trafik Yasası ve Yönetmeliği, trafik güvenliğini sağlamak için önemli kurallar içermektedir. Ancak, kural tanımaz bazı yayaların, trafik kurallarına uymadan tehlikeli davranışlar sergilediğinden; özellikle bariyerleri aşarak aniden yola inip, koşarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayalar, kendilerine bir şey olmamasına rağmen, bu tehlikeli davranışları yüzünden sürücülerin direksiyon kontrolünü kaybederek yaralanmalarına hatta ve hatta ölümlere dahi neden olabilmektedirler.
Yaya geçidi, trafik ışıkları, alt geçit veya üst geçit gibi düzenlenmiş geçiş alanlarının bulunmadığı noktalarda, yayaların güvenliğinden kendileri birinci derecede sorumludur. Bu tür durumlarda, araçların güzergahına girdikleri için yayaların, yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak tarzındaki kazaları önlemek amacıyla dikkatli ve tedbirli bir şekilde hareket etmeleri gereklidir. Bu gibi durumlarda, sürücüler yalnızca hız aşımı veya dikkatsizlik gibi nedenlerle kusurlu oldukları kabul edilebilir.
Yayanın Yola Atlaması
Trafikte, yayaların ani bir şekilde yola atlaması araç sürücüleri için endişe verici bir durumdur ve bu durum çoğu zaman yayaların yanı sıra sürücülerin de yaralanmasına neden olabilir.
Yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak şeklinde gerçekleşen kaza bazen yayanın yola atlaması şeklinde gerçekleşebilmektedir. Yayanın yola atlama tehlikesinin bulunduğu durumlarda, sürücülerin tedbirli ve öngörülü davranması gerektedir. Bu kritik durumda, yayanın ihmal veya dikkatsizliği nedeniyle meydana gelen yaralanma veya ölüm olayından yayanın kusuru tam kusurlu olduğu şeklinde sorumluluğa gidilebilir.
Yaya Geçidinde Yayaya Çarpmak
Yaya geçidinde yayaya çarpmak fiilinin gerçeklemesi durumunda aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğu kabul edilmekte ve sürücü TCK’nun 89/1 maddesi uyarınca, taksirle yaralama suçu işlendiğinde, fail üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmaktadır. Ayrıca, eğer sürücünün yaya geçidinde yayaya çarpmak fiili bilinçli taksirle yaralama suçunu olarak değerlendirilmeye tabi tutulacak olur ise, TCK’nın 89. maddesi uyarınca belirlenen ceza, üçte bir ile yarısı oranında arttırılabilir.
Yaya geçidinde yayaya çarpmak sonucunda yayanın hayatını kaybetmesi durumunda, failin karşılaşacağı yaptırımlar daha da ağırlaşır. TCK’nın 85. maddesi uyarınca, basit taksirle ölüme sebep olma suçunun cezası iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer bu eylem bilinçli taksirle gerçekleşmişse, failin alacağı ceza üçte birden yarısına kadar arttırılabilir. Bu nedenle, yayaya çarparak yayanın bilinçli taksirle ölümüne sebep olan sürücü, 9 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalabilir.
Yaya Geçidi Olmayan Yerde Yayaya Çarpmak Kazalarında Kusur Kimdedir?
Trafik kazalarında sıkça görülen bir tür, yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak şeklinde meydana gelir. Bu tür kazalarda, genellikle araç sürücüsünün suçlu ve kusurlu olarak algılanması yanlış bir bakış açısıdır. Her kaza olayının kendine özgü olduğu bilinciyle, bu tür kazalar için özel inceleme, tespit ve bilirkişi raporu alınması önemlidir.
Öncelikle kaza yerinin belirlenmesi ve bu yerin Trafik Mevzuatlarına göre karayolu veya yaya yolu olup olmadığının doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Tüm bu adımlardan sonra, kaza kusurlarının belirlenmesi için bilirkişi raporunun alınması gerekmektedir. Bu sayede adil bir değerlendirme yapılabilir ve doğru sonuçlara ulaşılabilir.
Yayaya Geçidinde Yaya Çarpmanın Cezası
Trafikte yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak durumunda sürücülerin cezai işlemlerle karşılaşması muhtemeldir. Kazanın şekline göre, uygulanacak ceza miktarı değişiklik gösterir. Örneğin, sürücü yaya geçidinde veya yayaların geçiş önceliği olduğu durumlarda yol verme zorunluluğunu ihlal ederse, 1.979 TL tutarında bir idari para cezasına çarptırılabilir. Ceza, 15 gün içerisinde ödenirse, yüzde 25 indirim uygulanmaktadır. Ayrıca, sürücülerin ehliyetlerine de 20 ceza puanı da işlenmektedir.
Ancak, bu idari para cezalarının yanı sıra, hukuki açıdan da kamu adına veya şikayete bağlı olarak suç olup olmadığına dair soruşturma ve muhakeme yapılır. Eğer gerçekleşen kaza sonucunda yaralanma veya ölüm gibi ciddi sonuçlar meydana gelirse, sürücü TCK’nın 85. maddesinde belirtilen “Taksirle yaralama suçu” veya “Taksirle ölüme sebebiyet verme suçu” kapsamında yargılanabilir.
Bazı durumlarda, kazada hayatını kaybeden yaya tamamen kusurlu, aracın sürücüsünün ise tamamen kusursuz olabilmektedir. Bu durumda, araç sürücüsü herhangi bir ceza almayabilir. Aksine, yayanın tamamen kusurlu olduğu kabul edilirse, tazminat gibi ödemeler yaya veya mirasçılarından talep edilebilir.
Örneğin, eğer yaya geçidi veya üstgeçit varken alakasız bir yerden karşıdan karşıya geçerken yani yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak şeklinde kaza meydana gelirse ve araç hız sınırları içerisinde normal hızda seyrediyorsa ve sürücünün başka bir kusuru da yoksa, yaya kusurlu kabul edilir.
Öte yandan araç normal hız sınırının üzerinde seyrediyorsa ve duramayarak kazaya sebebiyet verdiyse sürücü asli kusurlu kabul edilir. Bununla birlikte mağdur olan yaya ve mağdurların yakınları, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Trafik kazasında yaralanan veya hayatını kaybeden kişilerin hakları koruma altındadır ve mağdur ve yakınları, tazminat almak için hukuki yollara başvurabilirler. Bu süreçte, bir Manisa avukat meslektaşlardan hukuki destek almak ve tazminat haklarınızı korumak oldukça önemlidir.
Yayaya Çarpma Tazminatı
Yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak gibi trafik kazaları, maalesef yayalarda ciddi bedensel yaralanmalara, kemik kırıklarına veya organ ve uzuv kayıplarına neden olabilmektedir. Bu tür durumlarda, kazada zarar gören kişinin kendisi veya hayatını kaybetmişse mirasçıları, oluşan maddi ve manevi zararların telafi edilmesi için tazminat davası açma hakkına sahiptir.
Trafik kazası geçiren yayaların yaralanmalarından doğan tazminat davaları, kişinin aldığı yaraların ciddiyeti ve vücutta kalıcı hasarın varlığına göre şekillenmelidir. Bu süreçte dava açarken, tazminat talepleri dikkatlice hesaplanmalı ve uygun bir şekilde talep edilmelidir.
Dava açma aşamasında, öncelikle kim karşı taraf olduğunu belirlemek önemlidir. Kazaya sebep olan sürücü kusurlu olmayabilir veya ekonomik durumu yeterli olmayabilir. Bu gibi durumlarda tazminat davası, sürücünün sigortalı olduğu sigorta şirketine karşı açılabilir. Zira ölümlü veya vücutta kalıcı hasara yol açan trafik kazalarında tazminat miktarı oldukça yüksek olabilir ve karşı tarafın bu tazminatı karşılaması zor olabilir. Bu nedenle, sigorta şirketine karşı açılacak davanın kazanılma ihtimali daha yüksektir. Yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak gibi trafik kazalarında tazminat almak için adli yargı süreci oldukça uzun ve zaman alıcı olabilmektedir. Bu nedenle, taraflar daha hızlı sonuç almak için Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir.
Trafik kazası geçiren yayaların tazminat davası için bazı önemli raporlara ihtiyaçları vardır. Bu raporlar, kazazede tarafından yaşanan yaralanmaların ve kayıpların belirlenmesi için kullanılır. Birinci önemli rapor, maluliyet raporudur. Eğer kazaya uğrayan kişide kalıcı bir maluliyet oluşmuşsa, bu rapor alınarak yayanın maddi zararlarının tespiti için temel oluşturur. Maluliyet raporunda belirtilen maluliyet oranına göre tazminat miktarı belirlenir. İkinci rapor ise geçici iş göremezlik raporudur. Bu rapor, kazazedenin vücudunda gerçekleşen geçici yaralanmaları, kırıkları ve iş göremezlik süresini gösterir. Geçici iş göremezlik raporunda belirtilen süre boyunca kişi çalışamayacağından, bu süre içindeki maddi kayıplar da tazminat talebine dahil edilir.
Yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak şeklinde olduğu gibi diğer trafik kazalarında da hayatını kaybeden yayaların mirasçıları, destekten yoksun kalma tazminatı alabilirler. Ayrıca, cenaze giderleri de mirasçılar tarafından talep edilebilir.
Trafik kazalarından kaynaklanan zararların telafisi için uzman bir hukuki danışmanlık almak da önemlidir. Bu sayede, kazazede veya mirasçıları haklarını etkin bir şekilde savunabilir ve tazminat davasının adil bir şekilde sonuçlanmasını sağlayabilirler. Trafik kazalarının yarattığı zorlu süreçlerde, adaletin tecelli etmesi için uzman bir Manisa sigorta avukatının bilgi birikimini başvurmak büyük önem taşır.
Sık Sorulan Sorular
“Yaya Geçidi Olmayan Yerde Yayaya Çarpmak” konusu hakkında aşağıda ziyaretçilerimizden gelen soruları derledik ve cevaplandırdık.
Yaya Geçidi Olmayan Yerde Yayaya Çarpmak nedir?
Yaya geçidi olmayan yerde yayaya çarpmak, trafikte yayaların geçiş hakkının olmadığı, yaya geçidi olmayan bir yerde araçların yayalara çarpması anlamına gelir.
Yaya Geçidi Olmayan Yerde Yayaya Çarptıysam Ne Yapmalıyım?
Eğer bir trafik kazasında yayaya çarptıysanız, hemen durun ve olay yerinde kalın. Acil sağlık durumunu kontrol edin ve gerekli yardımı çağırın. Ardından, polise haber verin ve olayı rapor edin. Kazanın neden olduğunu ve kimin suçlu olduğunu tespit etmek için olay yeri inceleme raporu hazırlanacaktır. Unutmayın, trafik kazalarında hemen yardım çağırmak ve olayı bildirmek çok önemlidir.
Bu yazımızda “Yaya Geçidi Olmayan Yerde Yayaya Çarpmak” hakkında bilgi vermeye çalıştık. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılarımız:
